Kahramanmaraş’ta bu yıl baktığımızda 23 bin dekar alanda 376 bin ceviz ağacının olduğunu görüyoruz ve bu ağaçlardan Kahramanmaraş 15 bin ton ceviz üretiyor ifadelerini kullanan Çetinkaya; “Kahramanmaraş’ta bu yıl en çok kazandıran ürünün ceviz oldu. Cevizin şöyle bir imkânı var, çiftçi saklama koşulları elverişli olduğu için hasat ettiği cevizi satar, satamadığını evinin kilerine ambarına deposuna koyar. Yıl içerisinde mutlaka satılır. Kahramanmaraş’ta kiraz da yaygın ama kirazın saklama koşulları el verişli olmadığı için kiraz, elma bu tür ürünleri saklama koşulları el vermez. Ürün yetişip, hazır olduktan sonra 15 gün içerisinde mutlaka pazara götürüp tüketiciye ulaştırmanız gerekir. Bugün topladığınız ürünü yarın pazara götüreyim derseniz yine sıkıntı çekersiniz” ifadelerini kullandı.
2016 yılında hava şartlarının ceviz açısından olumlu geçmesi iklim bakımından doğal olayların veya afetlerin yaşanmaması çiftçilerimiz için olumlu oldu diyen Cetinkaya; “Son iki yıldaki kuraklıktan dolayı çiftçimiz çok etkilendi. Bu kuraklıklar Kahramanmaraş genelinde buğday, mısır, arpa ve ayçiçeği pamuk üreticisi üzerinde etkisini daha çok göstermişti” diye konuştu.
İÇME SUYUNDA DAHİ PROBLEM YAŞAYABİLİRİZ
Şu anda da 2016 yılının sonlarına doğru yaklaşırken Kahramanmaraş’ın sadece bir gün yağış aldığını, bu yağışların tehlike çanları çalan barajlarımız için yeterli olmadığını ifade eden Çetinkaya; “2016 yılında buğday, mısır, pamuk, ayçiçeği ve arpa gibi ürünlerde büyük oranda düşüş oldu ürün kalitesinde de düşüş oldu. Mısırlarımıza Birçok bölgede sulama birliklerinde su verilemedi, su verilemeyince mısır üreticileri mısırdan zarar etti. Buğdayda yağışların az olması verimin düşük olmasına neden oldu. 2016’dan 2017’ye geçerken yeteri oranda yağış alamazsak bırakın tarımsal sulamayı içme suyunda dahi problem yaşayacağız” dedi.
2017’DE BUĞDAY REKOLTESİ DÜŞEBİLİR
Küresel ısınmanın Kahramanmaraş’ta da kendini gösterdiğini söyleyen Çetinkaya; “Aslında Kahramanmaraş’ın en büyük sorunlarından bir tanesi su kaynakları bakımından zengin oluşumuz ancak; bu sorun Kahramanmaraş’tan buharlaşarak giden suların tekrar geri yağış olarak dönmemesinden kaynaklanıyor. En büyük problemlerimizden bir tanesi bu. Bu günlerde yağan yağmurlarımız yeterli değil. Yağışlarımızın az oluşundan çiftçilerimiz tarlada 2017 için ürünlerini ekmekte gecikmeye başladılar. Ürünlerde bir gecikme söz konusu oldu. Gecikme olması da beraberinde 2017’de ki buğday rekoltesinde de düşüş olacağını ifade ediyor” diye konuştu.
Kuraklıklardan dolayı Kahramanmaraş’ta ve Türkiye genelinde baktığımız zaman ürün yelpazesinde ciddi anlamda değişmeler var. Kahramanmaraş’ta nohut ekilmeye başladı. Mercimek ekilmeye başlandı. Soya tercih edilmeye başlandı. Soya, nohut, mercimek, soya, mısır ve pamuk gibi çok aşırı su istemeyen bitkiler yani mısırda 5 suyla veya 8 suyla ürün yetişirken soyada 2 suyla soya yetiştirebiliyorsunuz. Nohutta 1 suyla yetiştirebiliyorsunuz, mercimekte bir nebzede yağış aldıysanız hiç su vermenize de gerek yok yani ürün yelpazesinde de değişiklik kendini göstermeye başladı.
Peki bu çiftçilerde kar-zarar durumu nasıl oluyor bu ürünlerin değişmesiyle soya, buğday kadar kazanç sağlıyor mu?
“Şimdi devletin vermiş olduğu destekler var bu noktada soya ya kg başına 65 krş veriyor ama işte her ne kadar da tarım politikaları gereği desteklense de soya,nohut,mercimek ürün verimi bakımından zayıf olduğu için buğdayda ki parayı kazanamıyor çiftçi yani ürünün düşük oluşundan rekoltenin düşük oluşundan yani buradaki açığı kapatamıyor ama çiftçi bu sebepten ne yapıyor tarlası boş kalmaktansa azda olsa getirisi olan bir şeyleri tercih ediyor yani elindeki imkanları kullanmaktan başka çaresi kalmıyor. Tarlayı boş bırakmaktan hiçbir şey yapmamaktansa getirisi az da olsa başka ürünlere kayıyor illaki kuraklıkta mısır ekeceğim diye diretmenin bir anlamı yok kuraklık varsa alternatif ürün vardır suyu az isteyen ürün vardır ama getirisi azdır, az kazanmak hiç kazanmamaktan iyidir.” Dedi.
Haber: Kaan Çakıroğlu
