CHP’nin devrik önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğu Özgür Özel’e teslim etti.
Bu süreçte parti içinde en çok konuşulan isimlerden biri olan CHP Medya, Planlama ve Toplumsal Medya Siyasetlerinden sorumlu Genel Lider Yardımcısı Eren Erdem’den de açıklamalar geldi.
Sosyal medya hesabı X’ten paylaşımda bulunan Fazilet, mayıs ayındaki seçimlerin akabinde Merkez İdare Şurası (MYK) üyesi olduğu hatırlatarak, “Yaklaşık 5 aydır misyon yaptığım MYK üyeliğim boyunca, edep ve haya ederek en ağır iftiralar karşısında dahi ses etmedim. Adeta, tüm seçim sürecini ben yönetmişim üzere, birileri tarafından ‘günah keçisi’ ilan edildim. Yapmadığım şeyler ‘yapmışım’ üzere anlatıldı. Her yeni güne, yeni bir iftira ile uyandım. Partimin en sıkıntı günlerinde, en güç koşullarda; sorumlulukla bu misyonu yaptım” dedi.
“SIRTTAKİ HANÇERLERİ BİLİYORUM”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Beni asıl üzen, sırtımdaki yük değildi, sırtımdaki hançerlerdi. Bay Kemal’in yol arkadaşı olacaksan Bay Kemal’i arttan hançerlemeyeceksin” kelamlarına atıf yapan Fazilet, “Kemal beyefendiye önemli haksızlıklar yapıldı. Ahlakım, terbiyem, parti kültürüm gereği; benimle mezara gidecek ‘sırttaki hançerleri’ çok âlâ bildiğim için, tek geri adım atmadım” sözlerini kaydetti.
“KİM NE OYUN KURDU BİLİYORUM”
“Hangi sayfalara ne verildi, kim ne oyun kurdu biliyorum.” diyen Fazilet, “Ama ben CHP’de yöneticilik yaptım! Devlet kuran partide, devlet terbiyesi olmayan bireyler yönetici olmaz. Biz, terbiyemiz gereği; bize her yapılanı anlatıp faş etmeyiz. Günü gelir, hakikatler şüphesiz haklı çıkar.” sözlerini kullandı.
Eren Erdem’in açıklamasının tamamı şöyle:
“Tüm seçim sürecini ben yönetmişim üzere günah keçisi ilan edildim.
Seçimlerden sonra Parti Yöneticisi (MYK üyesi) oldum. Yaklaşık 5 aydır vazife yaptığım MYK üyeliğim boyunca, edep ve haya ederek en ağır iftiralar karşısında dahi ses etmedim. Adeta, tüm seçim sürecini ben yönetmişim üzere, birileri tarafından ‘günah keçisi’ ilan edildim. Yapmadığım şeyler ‘yapmışım’ üzere anlatıldı. Her yeni güne, yeni bir iftira ile uyandım. Partimin en sıkıntı günlerinde, en sıkıntı kaidelerde; sorumlulukla bu vazifesi yaptım.
PERSONEL ALIMI
Bu mühlet zarfında; partimin aylık sabit sarfiyatlarında yaklaşık 2.5 Milyon TL tasarruf sağladım. Partimin daima dışarıdan aldığı ‘görsel tasarım, medya-sosyal medya izleme’ üzere hizmetleri içeri alarak kurumsallaşma sürecine katkı sundum. Medya ünitesi işçi alımlarında ‘tanıdık’ ilgisi yerine, üniversite teklifini baz alarak alım yaptım. CHP muhabirlerinin işlerini kolaylaştırmak önceliğim oldu. 5 ay üzere kısacık bir müddette, 81 vilayette ‘Medya-Tanıtım sorumluları’ oluşturduk, mahallî medya ile önemli alakalar kurduk. Marmaris’te mahallî medya çalıştayı yaparak, bağlantımızı güçlendirdik. Kurumsal toplumsal medya hesaplarımızı yeniledik, görsel açıdan güçlendirdik, içeriklerimizi daha nitelikli hale getirdik. Ve elbette dahası, çok iş yaptık. Gayret ettik…
‘KEMAL BEYEFENDİYE PARATONER OLDUM’
Evet! Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını savundum, bunun doğruluğuna inandım. Seçim süreci ve öncesinde hiçbir vazifem olmadığı halde, niye daima ben linç edildim? Zira, net durdum! Milletvekilliği veyahut belediye başkanlığı istemedim! Ki şu an milletvekili değilim.
Kemal beyefendiye önemli haksızlıklar yapıldı. Ahlakım, terbiyem, parti kültürüm gereği; benimle mezara gidecek ‘sırttaki hançerleri’ çok uygun bildiğim için, tek geri adım atmadım. Varsın bana ‘kötü adam desinler, ben Kemal beyefendiye paratoner olurum’ dedim. Ve kurultay sonuçları bu fikrimi hiç değiştirmedi. Evet, Genel Liderimiz değişmiştir. Partililiğimiz icabı, bu durumu tartışmayız. Fakat, haklılığı icabı Kemal Kılıçdaroğlu konusundaki tavrımızdan asla geri adım atmayız.
‘KİTABIMDA YAZACAĞIM’
Her yeni güne; troll ordularının algı operasyonlarıyla uyansam da, her gün yeni iftiralarla atak odağı haline gelsem de, bir gün kesinlikle 16. kitabım olacak ‘Hatırat’ kitabımda yazacağım gerçekler sebebiyle duruşumdan taviz veremem.
Dedemin İmam Ali’den naklen daima söylediği üzere; ‘Her sırtını sıvazlayanı dost sanma, tahminen bıçaklayacak yer arıyordur. Fasık ve günahkar kimselerle arkadaş olmaktan kaçın zira kötülük berbatlığa kavuşur. Sabır iki kısımdır; belaya sabır uygun ve hoştur. Bundan daha hoşu, haramlara karşı sabırdır.’
Hakkımda ne yazarlarsa, yapmadığım; etmediğim her neyi yapmışım söylemişim yazsınlar. Ben bu süreci yaşadım. Hangi sayfalara ne verildi, kim ne oyun kurdu biliyorum. Lakin ben CHP’de yöneticilik yaptım! Devlet kuran partide, devlet terbiyesi olmayan şahıslar yönetici olmaz.
Biz, terbiyemiz gereği; bize her yapılanı anlatıp faş etmeyiz. Günü gelir, hakikatler elbette haklı çıkar. Artık, partimizin buyruğunda; seçim zaferleri için ZİNDANLARDA nasıl çaba ettiysek; yeni idaremizin başarısı içinde o denli çaba ederiz. Hürmetlerimle.”
