4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka dosyadan tutuklu sanık A.Ö. bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla katıldı.
Başka dosyadan tutuklu sanık F.İ. ve tutuksuz sanık N.B. ile taraf avukatları ve müştekiler duruşma salonunda hazır bulundu.
Tutuksuz sanık İ.İ. ise duruşmaya katılmadı.
Sanıklardan A.Ö, savunmasında, binanın projesinin 1995 yönetmeliğine göre hazırlandığını ve belediye tarafından onaylandığını belirterek, "Anayasa Mahkemesinin kararına göre, bu tür projelerde müellifin sorumluluğu yoktur. Binanın esas yıkılma nedeni, depremin ivmesidir. Allah'tan gelen bu felaket nedeniyle suçlu olarak sayılıyorum." dedi.
Sanık F.İ, bilirkişi raporunun güncel mevzuata göre hazırlandığını belirterek, üzerine atılı suçu kabul etmediğini söyledi.
Sanık N.B. ise "Bilirkişi raporunda malzeme kalitesi nedeniyle sorumlu tutuluyorum. Gerekli kuralları uyguladım, vicdanım rahat. Raporun yeniden düzenlenmesini talep ediyorum." dedi.
Duruşmada söz alan müştekilerden Fatih İslamoğlu, depremde eşini kaybettiğini belirterek, "O gün bugündür adalet arıyoruz. Ne yazık ki ağır ilerliyor. Eşimi kurtaramadığım, koruyamadığım için vicdan azabıyla yaşıyorum. Her gece ondan özür dileyerek yatıyorum. Umarım suçlular cezasını bulur." ifadesini kullandı.
Gülistan Çiçek de 13 yaşındaki çocuğunu kaybettiğini dile getirerek, "Depremin Allah'tan geldiği söyleniyor ama çevredeki binalar yıkılmadı. Bizim apartman tamamen çöktü, un gibi olmuştu. Kimse karşımızda 'vicdanım rahat' demesin. Biz, tüm sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, ara kararında, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar vererek duruşmayı 16 Ekim'e erteledi.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis talep ediliyor.
