Peskov, devlet vazifesine birinci başladığı ve memurlar için bugünkü kısıtlamaların olmadığı vakitlerde birkaç sefer Türkiye'den Rusya’ya kendi sürerek araba götürdüğünü anlattı.
Kremlin Sözcüsü, “Devlet misyonuna kısıtlamalar olmadığı vakit başladım. Daha o vakitler Dışişleri Bakanlığı’nda, devlet görevindeyken farklı birçok işle uğraşmıştık. O vakitler maaşlar çok düşüktü ve bu nedenle (yeterli gelir için) çok önemli uğraş sarf etmek gerekiyordu” diye konuştu.
Peskov, eforlarının ne tarafta olduğu sorusuna, “Bir şeylerle ticaret yapmaya, alıp satmaya çalışıyorduk, o vakitler ülkemizin tamamı bu işlerle uğraşıyordu” karşılığını verdi ve devam etti: “Benim şahsen bir-iki kez Türkiye’den, Ankara-Moskova istikametinde direksiyona geçerek araba götürdüğüm oldu. Dolaşarak Bulgaristan, Romanya, Moldova, Ukrayna üzerinden, ayrıyeten feribotla gidilebiliyordu. O vakitler diplomatlar birkaç ayda bir araba gümrük vergisinden muaf tutuluyordu. Ve bu bir işe dönüşmüştü, 3-5 yıllık araba satın alıp, sürerek gidiyorduk.”
Kendisi dahil herkesin bundan geçtiğini söyleyen Peskov, “Şu anda çok saygın beşerler olan arkadaşlarım var, o vakit İstanbul’dan yola çıkıyor, otobüslerde 2 gece Çerkizovskiy Pazarı’na (Moskova’da her türlü mal ve eserin satıldığı ünlü büyük pazar) götürdükleri hurçların üzerinde uyurlardı. Hepimiz bundan geçtik, burada özel bir durum kelam konusu değil” sözlerini kullandı.
Türkiye’deki çalışmalarını da anımsayan Peskov, şunları anlattı: “Ankara'da çalışırken, Rusya Federasyonu'ndan bağımsızlıklarını ilan etmek isteyen, dünya genelinde kendi kelamda büyükelçiliklerini açma niyetinde olan çeşitli cumhuriyetlerin faaliyetlerini izliyorduk. O vakit neredeyse Sovyetler Birliği vaktinde olduğu üzere ‘bağımsızlık geçit töreni’ (Sovyetler Birliği’nin dağılma süreci) başlayacaktı. O devir Putin gelmeseydi, ülkemiz dahi olmayacaktı. Tüm bunlara tanıklık ettim.”
