Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başlatılan ‘uçtan Uca Yerli ve Ulusal 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’nde değerli bir adım daha atıldı. Haberleşme Teknolojileri Kümesi bünyesindeki şirketlerden 10’unun bir ortaya gelerek kurduğu GTENT, birinci fazı 31 Mart’ta tamamlanacak projeye yönelik hazırlıklarını tamamladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, BTK üzere bu alanda faaliyetleri olan kamu kurumlarının takviyesini de gerisine alan GTENT’in yöneticileri, geleceğe yönelik projeksiyonlarını DÜNYA’ya anlattı.
DÜNYAYA DA SATIŞ YAPILACAK
GTENT İdare Heyeti Lideri İlyas Kayaduman, Türkiye’nin Samsung’u olmak maksadıyla yola çıktıklarını belirterek, GTENT’i oluşturan firmaların güçlerini bir ortaya getirerek bu yetkinliğe eriştiklerini söyledi. Kayaduman, 5 G teknolojisine yönelik üretim kabiliyeti olan 150 civarında firmanın bir ortaya gelerek kurduğu Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi içinden 16 firma, 3 GSM operatörü ile birlikte Uçtan Uca Yerli ve Ulusal 5 G projesini başlattıklarını söyledi. Kayaduman, projenin birinci fazının Mart ayında bitirileceğini aktardı. Bu 16 firmadan 10’unun ise GTENT çatısı altında bir ortaya geldiğini söz eden Kayaduman, markalaşarak yapılacak üretimin Türkiye’deki GSM operatörleri tarafından kullanılmasının kendileri için bir referans olacağının altını çizdi, bu referansın yurt dışı pazarlara satışın da önünü açacağını kaydederek demo üretimin başladığını söyledi.
UNİCORN ÇIKARMA AMACI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yerli üretim olmadan 5 G lisansı verilmeyeceği istikametindeki açıklamasını hatırlatan Kayaduman, lisans verilmesinin akabinde operatörlerin yatırıma başlayacağını söyledi.
Bu kapsamda kısa vadede Türkiye’de yüzde 50 pazar hissesine ulaşmayı hedeflediklerini tabir eden Kayaduman, bölge ülkeler başta olmak üzere küresel pazarda ise yüzde 5’lik hisse almayı öngördüklerini belirtti.
GTENT’in iş planının hazırlanması ve büyütülmesi noktasında Ernest and Young ile mutabakat yaptıkları bilgisini veren İlyas Kayaduman, “Şirketimizi büyüterek “unicorn” haline getirmek için çalışıyoruz” diye konuştu. 5 G teknolojisinin ferdî kullanıcılardan fazla dikey dallarda tesiri olacağı bilgisini veren Kayaduman; objelerin interneti, tarım, sanayi üretimi, iş makinelerinin birbirleriyle haberleşmesi, uzaktan ameliyata kadar bir çok işin 5 G ile yapılabileceğini söyledi.
Bilhassa sanayi üretiminde verimliliğin çok büyük oranda artacağının altını çizen Kayaduman, bu teknolojiyi kullanan makinelerin ar tık yenilenmesine gerek kalmadan, yalnızca yazılım değişimiyle üst modellere geçebileceğini vurguladı.
ULUSAL GÜVENLİK PROBLEMİ
Bunun birebir vakitte bir ulusal güvenlik problemi olduğuna değinen İlyas Kayaduman, sistemin bilhassa akıllı kent uygulamalarında kullanımı yanı sıra uzaktan müdahaleye imkan verme özelliklerinin de yerli teknolojiyi mecburî kıldığını aktardı.
Önümüzdeki periyoda yönelik GTENT’e yeni ortak firmalar gelebileceği üzere, şirketlerin ortak olmadan GTENT markası altında üretim yapabileceğini lisana getiren Kayaduman, “Ortak olup eserini vermek istemeyenler için de yurt dışında pazarlama yapabiliriz” dedi.
PROTOTİP ÜRETİM VE TEST
BTK Lider Yardımcısı Gazali Çiçek de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı ulusal teknoloji atağı kapsamında BTK’nın uyumuyla OSTİM çatısı altında HTK’nın kurulduğunu söyledi. Dalda yüksek teknolojili üretimin, bir yahut birkaç firmanın gayretiyle gerçekleşmesinin imkansızlığına vurgu yapan Çiçek, yeniden BTK uyumunda “Uçtan Uca Yerli ve Ulusal 5G (UUYM5G) Haberleşme Şebekesi Projesi”ne 2018 yılında başlandığını hatırlattı. O günden bu yana çeşitli prototip üretimi ve testlerin yapıldığı bilgisini veren Gazali Çiçek, projenin birinci evresinin Mart ayında sonuçlanacağını anlattı. Akabinde operatörlerle birlikte laboratuvar ve saha testlerine başlanacağını kaydeden Çiçek, GTENT ile ilgili olarak ise “Projenin en başında güçlü bir marka oluşturarak, bu marka etrafında firmaların bir ortaya gelmesi ve yalnızca ülkemizde değil yurt dışında da ülkemizi temsil etmesi dileğimiz vardı. GTENT firmasının kurulmasıyla da bu isteğimizin yerine geleceğine olan inancımızın arttığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
FİRMALARA ÖRNEK OLACAK
Yalnızca GTENT değil, gibisi firmaların kurulmasının global markalaşma amacına ulaşılması için değerli olduğunun altını çizen Çiçek “GTENT, Türkiye’nin Samsung’u olma savı ile çalışmalarını yürütüyor. Evet, bunun argümanlı bir maksat olduğunu biliyoruz. 5G teknolojisi yazılım yüklü bir teknoloji, münasebetiyle ülkemizde irili ufaklı birçok firma yazılım konusunda tez çalışmalar yapıyorlar” dedi. GTENT’in şebekede kullanılacak kritik eserleri tedarik etme konusunda tezli çalışmalar yapacağını ve bu sayede yurtdışı pazarlarda da kendine yer bulacağına olan inançlarının tam olduğunun altını çizen Çiçek, bu oluşumun öteki firmalara da örnek olması gerektiğini belirtti.
YERLİLİKTE MAKSAT YÜZDE 45
5G’nin Türkiye’ye sağlayacağı katkılardan da bahseden Çiçek, bunun insan gereksinimleri yanı sıra; ulaşım, sıhhat, tarım, eğitim, sanayi üzere bölümlerde aktiflik ve verimliliğin anahtarı pozisyonundaki bir teknoloji olduğunu anlattı. 4.5 G teknolojisinde birinci yatırım devrinde yüzde 0.98 olan yerlilik oranının, yapılan çalışmalarla 2019 sonunda yüzde 23’ü aştığı bilgisini veren Gazali Çiçek, bunu kâfi görmediklerini, öncelikli yüzde 45 yerlilik gayesinin yerine getirilmesini beklediklerini anlattı.
“5G’DE TÜM GEREKSİNİMLERİ KARŞILAYABİLECEK DÜZEYDEYİZ”
GTENT İdare Konseyi Üyesi ve Haberleşme Teknolojileri Kümesi Lideri İlhan Bağören, taşınabilir işletmecilerin 5G teknolojisi ile ilgili eserleri satın almak için karşılarında muhatap görmek istediklerini söyledi. Firmaların tek tek gidip kendi eserini satması yerine bir ortaya gelerek üretim ve pazarlama yapılmasının daha faal bir yol olduğunu kaydeden Bağören, “Ayrıca, bu firmalar çoklukla Ar-Ge’ye odaklanmışlar ve profesyonel satış pazarlama tertipleri yok. GTENT bu eksikliğin de giderilmesine yardımcı olacak” diye konuştu. 2025 yılına kadar Türkiye’de 10 milyar dolarlık bir pazar oluşacağını söyleyen Bağören, 2025’ten itibaren dünyada ise yıllık 80 milyar dolarlık pazar oluşmasını beklediklerini anlattı. Lisansın verileceği 2023 yılına kadar hazır olacaklarını söz eden İlhan Bağören, 4.5 G’de yerlilik oranının firmalar hazır olmadığı için düşük kaldığını lakin 5 G için tüm gereksinimleri karşılayabilecek seviyede olacaklarını kaydetti. 5G teknolojisine geçilirken evvel 4.5 G’nin üzerine konularak ilerleneceğini anlatan Bağören, ikinci basamakta buna muhtaçlık kalmayacağını, nefes alınan her yerde rahatlıkla ulaşılabilecek bir sistem olacağını söyledi.
