Kimi ülkelerde kullanıma açılan ve kullanıcılara sıfır gecikmeli yüksek ilişki suratları sunan 5G teknolojisi için, ülkemizde yapılan çalışmalar devam ediyor.
Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Tabiat Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Bayat ile Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Dr. Öğretim Üyesi Uğur Coruh, 5G’nin Türkiye’de gelecek yıl pilot bölgelerde devreye girmesinin beklendiğine dikkat çekerek, “Örnek vermek gerekirse bir kentteki bütün elektrik, su, doğalgaz sayaçları üzere aygıtları 5G ağı üzerinden yönetirseniz, sayaçlara yapılabilecek taarruzlar ile maddi ziyanlar verebilir yahut sayaçları kapatarak yahut bozarak son kullanıcıların hizmet almasını engelleyebilirsiniz.
Bir ameliyat esnasında 5G üzerinden operasyon gerçekleştirilirken bir atak ile irtibat kesilirse ameliyat kesintiye uğrayabilir.” kelamlarıyla kritik alt yapılarda önemli risklerin ortaya çıkabileceğini söylediler.
YERLİ TEKNOLOJİLERLE GÜVENLİK RİSKLERİ ORTADAN KALKACAK
5G sisteminin güvenliğinin sağlanması için geliştirilen yerli teknolojilerin, bu riskleri ortadan kaldırdığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Uğur Coruh, “Geliştirilen yerli kripto aygıtları ve özel inançlı haberleşme algoritmaları ile mevcut 5G haberleşmesinin hızlandırılması, bütün alt yapının daha yeterli korunması ve daha süratli bilgi transferi yapılmasını öngörüyoruz.” tabirlerini kullandı.
5G VE GÜVENLİK BOYUTU
5G’nin güvenlik boyutu ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Oğuz Bayat, “Mevcut R15 5G standartlarında yapılan geliştirmelerde bütün şifreleme süreçleri bizlerin inançsız ortam diye tabir ettiğimiz merkezi sunucu üzerindeki yazılımlar ile sağlanıyor.
Sistemin güvenliğinin uygunlaştırılması, yapılan bu şifreleme operasyonların özel olarak geliştirilmiş donanımsal güvenlik aygıtlarına kaydırılmasına bağlı. Bu aygıtlar mevcut operasyonlara nazaran daha süratli süreç yaparlar ve bütün sistem üzerinde taşınan şifreli bilgilerin anahtarlarını saklarlar.
Rastgele bir müdahale durumunda içerisindeki anahtarı silerek sistemdeki datanın güvenliğini garanti altına almış olurlar.
Geliştirdiğimiz inançlı haberleşme modeliyle bilhassa sanayi 4.0 ve savunma teknolojilerinde özel bir güvenlik katmanı sağlamayı düşünüyoruz. İnançlı haberleşme modeli öncelikle uç noktada güvenlik için donanımsal bir eklenti kullanamayan kısıtlı donanımlara sahip aygıtlar için geliştirildi.
Geliştirilen algoritma çok az kaynak ile rastgele bir ek güvenlik donanımı gerektirmeden uç noktadaki Mobil/IoT aygıtının ağa inançlı bir halde bağlanmasını ve şifreli bir biçimde sunucu ile haberleşmesini sağlayacak. Bununla ilgili eser geliştirme süreci başladı.” sözlerini kullandı.
SIM KARTLAR DA İNANÇLI OLMALI
Prof. Dr. Oğuz Bayat ile Dr. Öğr. Üy. Uğur Coruh, kelam konusu aygıtların 5G ağında kullanılması ile ilgili gerekli adaptasyonları sağladıklarını, ama güvenliğin yalnızca kripto aygıtlarla sağlanmadığını, SIM kartların da birtakım özelliklere sahip olması gerektiğini belirtti.
Dr. Coruh, “SIM kartların sahip olduğu bilinmeyen anahtarların telekom operatörleri ile nasıl paylaşılacağı ve kripto aygıtlarına inançlı bir biçimde nasıl kaydedilip kullanıma hazır hale getirileceği ile ilgili süreçler de bizim tarafımızdan kurgulanıp ilgili firmalara aktarıldı. Kelam konusu firmalarla birlikte çeşitli senaryolar üzerinden çalışmalar da yapıldı.” tabirlerini kullandı.
Prof. Dr. Oğuz Bayat, 5G’ye Güney Kore, Çin ABD, İngiltere, İspanya ve Almanya’nın öncülük ettiğini belirterek, “Türkiye’nin ise donanımsal güvenlik ve kripto aygıtlarının pozisyonlandırılması ile ilgili çalışmalarda öne çıktığını ve bu alanda çalışma yapan öncü ülkelerden olabiliriz.” dedi.
